Allah ‘ın selamı, rahmeti, mağfireti, bereketi, ihsanı ve ikramı üzerinize olsun.
Yeni girişim fikrim: İhtiyar kargosu. Yok yok girişim falan değil. Sadece yakın zamanda yaşadığım bir sorun. (Hayır ihtiyar olan ben değilim!)
Tamam tamam, geyik kısmını geçip meselenin özüne gelelim.
Malumunuz ihtiyar insanlar gençler kadar teknolojiye hakim değiller. Çoğunun yapabildiği şey birini aramak veya gelen aramayı açmak. Mesaj yazabileni de nadir galiba. Yapabilene de maşaallah diyelim.
Dedem de ne yazık ki sadece arama yapabilenlerden. Dolayısıyla mesaj falan gelirse, bütün yeni mesajlar biz dedemlere gelene kadar gelen kutusunda uslu uslu oturuyorlar.
Geçtiğimiz Kurban bayramında (h. 1436) dedemlerin yanlarına gittik. Her zaman olduğu gibi telefonu aldım. Mesajları tek tek okuyorum. Bir baktım bir kargo mesajı var. “Şu günde size geldik ama sizi bulamadık. Şu şubeden gelip kargonuzu alın.” demişler. Ben acaba bir yanlışlık mı var falan dedim önce. Dedem niye kargo versin? Bir ihtiyacı olursa genelde bize söyler zaten. Neyse deyip dedeme sordum. Meğer nereden nasıl yaptı bilmiyorum bir sipariş vermiş. Bir süre sonra kargo gelmiş. Dedemleri bulamayıp geri dönmüşler. Hatta gelen mesaja göre sonra tekrar gelmişler. Girişimleri aynı şekilde sonuçlanmış.
Benim bildiğim, kargo firmaları geldikleri zaman eğer kargoyu teslim edemezlerse bir not bırakıyorlar. Hani geldik ama yoktunuz. Bakın bu da bizim geldiğimizin kanıtı olsun. Ayrıca haberiniz olsun gelin şubeden alın öyle günlerce nerede kaldı bu kargo diye beklemeyin, diyorlar. Kapıda bir kağıt falan var mı diye dedeme sordum. Not mot görmemişler. Kargo firması da iki kere geldik yoktunuz diyor. İlginç bir durum söz konusu.
Düşünüyorum; dedem de babaannem de evden dışarı çıkmazlar. Nasıl oluyor da kargo firması teslimatı yapamıyor o zaman… Sonra bende şimşekler çaktı.
Dedem, babaannem ihtiyar insanlar. Haliyle de kulakları zor işitiyor. Hele bir de uykudalarsa… Zaten yataktan kalkıp kapıyı açmaları kaç dakika sürüyor. Kargo elemanı evdekilerin halini ne bilsin… Bir iki kere kapıyı çalmıştır. Bakmıştır ses seda yok. Çekip gitmiştir.
Demek ki bu kargo sisteminde bir açık var. Teslimat yapılacak kişi engelli veya ihtiyar olabilir. Dolayısıyla normal bir insan gibi hemen kapı ziline cevap veremeyebilir.
İyi, güzel. Problemi tespit ettik. Peki çözüm ne olabilir? Benim aklıma iki şey geldi. Bunlar daha ziyade varolan sistem üzerinde iyileştirme gibi. Çığır açıcı şeyler değil.
(Aslında buraya bir girişim fikri gelecek.)
Birincisi, kargo verilirken teslimat yapılacak kişinin ihtiyar/engelli olduğu ve teslimatta daha dikkatli ve sabırlı davranılması gerektiği notu düşülebilir. Kargo elemanı zile daha uzun basar. Kapıda daha uzun süre bekler falan. İkincisi galiba var. Ama yine de söyleyeyim. Alternatif bir alıcı belirtilebilir. Apartmandaki veya sitedeki bir komşu mesela.
Tabi böyle çözümler olsa bile ihtiyar bunu bilmeyebilir. En azından telefondan sipariş alıyorsa telefonun diğer ucundaki satıcı bunu özellikle sorabilir, alıcı kişinin özel bir durumu var mı falan. Ürün kargoya verilirken teslimata ilişkin özel not düşülür.
Başka çözümler de olabilir. Burada mühim olan kargo şirketlerinin böyle bir hassasiyetinin olmasıdır. Bu minvalde belki kargo şirketlerine e-postalar gönderilebilir. Duyarlı bir kargo şirketi çıkacaktır diye umut ediyorum.
Hepsinden önemlisi; Allah (c.c.) hepimize khayrlı, uğurlu, sağlıklı, afiyetli, bereketli, başarılı ve uzun ömürler nasip etsin. Âmin.
Selam, dua ve muhabbetle,
Allah ‘a (c.c.) emanet olunuz.
“İhtiyarlar ve Kargo” için 2 yanıt
Süper tespit. Görselde kullandığın materyal de gayet hoş. İhtiyarların evinin kapısına bu tür bir stciker yapıştırılabilir. Gelen de ona göre şeyapsın. 🙂
Teşekkür ederim hacı abi. Sticker fikri de güzel ama aklıma şu geldi. Kötü niyetli insanlar stickerlar sayesinde ev halkının yaşlı olduğunu öğrenip onlara maddi (ve manevi) zararlar (hırsızlık, dolandırıcılık cs) verebilirler. 🙁