E’s-Selamu Aleyküm ve Rahmetullahi ve Berekatühu,
Efendim, Allah ‘a şükürler olsun ki, dua eden insanlarız. Lakin bir eksiğimiz var. O da şudur ki: kendi duamıza amin demiyoruz. Babam ve kardeşim uzun zaman önce beni uyarana kadar ben de etmezdim. Kendi duama amin demem gerektiğinin öğrenince uygulamaya başladım. Sonra bir sebepten kendi duasına amin demeyen kardeşlerimi görünce, onlara olması gerekeni hatırlatmak istedim. Bunu hem kırıcı olmadan hem de karşı tarafta tesiri kuvvetli olacak şekilde yapmam gerekiyordu ki o da uygulasın. Aklıma gelen en güzel çözüm kaynak göstermekti. Konuyla alakalı bir hadis bulma arayışına girdim ve nitekim, elhamdülillah, bir hadis-i şerif de buldum. Hatta ve hatta fazladan başka şeyler de buldum 🙂 Bunları sizinle de paylaşmak istiyorum. Okuyup, uygulayıp, bana da dua edenden Allah razı olsun, Allah rahmet eylesin (Hepsini okuyan anlar), âmin. :))
Hadis 01: Ebu Züheyr en-Nümeyri (ra)’den naklen anlatıyor: “Bir gece Resulullah (sav) ile beraber çıktık. Derken bir adama rastlatdık. Sual (ve Allah’tan talep) hususunda çok ısrarlı idi. Resulullah (sav) onu dinlemek üzere durakladı. Ve: “Eğer (duayı) sonlandırırsa vacib oldu!” buyurdu. Kendisine: “Ne ile sonlandırırsa ey Allah’ın Resulü!” denildi. “Amin ile” dedi, uzaklaştı. Adama: “Ey fülan! Duanı aminle tamamla ve de gözün aydın olsun!” dedi.
Ravi: Ebu Musahhih el-Makrai (R.a.)
Kaynak: Ebu Davud, Salat 172, (938)
Hadis 02: Resulullah (sav) dua eden bir adamın, dua sırasında Hz. Peygamber (sav)’e salat ve selam okumadığını görmüştü. Hemen: “Bu kimse acele etti” buyurdu. Sonra adamı çağırıp: “Biriniz dua ederken, Allahu Teala’ya hamd-u send ederek başlasın, sonra Hz. Peygamber (sav)’e salat okusun, sonra da diledigini istesin” buyurdu.
Ravi: Fadale İbnu Ubeyd (R.a.)
Kaynak: Tirmizi, Da’avat 66, (3473, 3476); Ebu Davud, Salat 368, (1481); Nesai, Sehv 48, (3, 44)
Hadis 03: Resulullah (sav) buyurdular ki: “Sizden biri dua edince “Ya Rabb! Dilersen beni affet! Ya Rabb dilersen bana rahmet et!” demesin. Bilakis, azimle (kesin bir üslubla) istesin, zira Allah Teala Haretleri’ni kimse icbar edemez.”
Ravi: Enes (R.a.)
Kaynak: Buhari, Da’avat 21, Tevhid 31; Müslim, Zikr 7, (2678-79); Muvatta, Kurban 28 (1, 213); Tirmizi, Da’avat 79 (3492); Ebu Davud, Salat 358, (1483); İbnu Mace, Dua 8, (3854)
Hadis 04: Bir sefere (Hayber Seferi) çıkmıştık. Halk (yolda, bir ara) yüksek sesle tekbir getirmeye başladı. Bunun üzerine Hz. Peygamber (sav) (müdahele ederek): “Nefislerinize karşı merhametli olun. Zira sizler, sağır birisine hitab etmiyorsunuz, muhatabınız gaib de değil. Sizler gören, işiten, (nerede olsanız) sizinle olan bir Zat’a, Allah’a hitab ediyorsunuz. Dua ettiğiniz Zat, her birinize, bineğinin boynundan daha yakındır” dedi.
Ravi: Ebu Musa (R.a.)
Kaynak: Buhari, Da’avat 50, 67, Cihad 131, Meğazi 38, Kader 7, Tevhid 9; Müslim, Zikr 44, (2704); Tirmizi, Da’avat 3, 69, (3371, 3467); Ebu Davud, Salat 361, (1526, 1527, 1528)
Hadis 05: Resulullah (sav) özlü duaları tercih eder, diğerlerini bırakırdı.
Ravi: Hz. Aişe (R.a.)
Kaynak: Ebu Davud, Salat 358, (1482)
Hadis 06: Resulullah (sav) duayı üç kere yapmaktan, istiğfarı üç kere yapmaktan hoşlanırdı.
Ravi: İbnu Mes’ud (R.a.)
Kaynak: Ebu Davud, Salat 361, (1524)
Hadis 07: Resulullah (sav) buyurdular ki: “Kardeşinin gıyabında dua eden hiçbir mü’min yoktur ki melek de: “Bir misli de sana olsun” demesin.” (Ebu Davud’un rivayetinde şu ziyade vardır: “Melekler: “Amin, bir misli de sana olsun!” derler.”)
Ravi: Ebu’d-Derda (R.a.)
Kaynak: Müslim, Zikr 86, 88, (2732, 2733); Ebu Davud, Salat 364, (1534)
Hadis 08: Resulullah (sav) buyudular ki: “Acele etmediği müddetçe herbirinizin duasına icabet olunur. Ancak şöyle diyerek acele eden var: “Ben Rabbime dua ettim duamı kabul etmedi.” (Müslim’in diğer bir rivayeti şöyledir: “Kul, günah talebetmedikçe veya sıla-i rahmin kopmasını istemedikçe duası icabet görmeye (kabul edilmeye) devam eder.” Tirmizi’nin bir diğer rivayetinde şöyledir: “Allah’a dua eden herkese Allah icabet eder. Bu icabet, ya dünyada peşin olur, ya da ahirete saklanır, yahut da dua ettiği miktarca günahından hafifletilmek suretiyle olur, yeter ki günah taleb etmemiş veya sıla-ı rahmin kopmasını istememiş olsun, ya da acele etmemiş olsun.”)
Ravi: Ebu Hüreyre (R.a.)
Kaynak: Buhari, Da’avat 22; Müslim, Zikr 92, (2736); Muvatta, Kurban 29 (1, 213); Tirmizi, Da’avat 146, (3602, 3603); Ebu Davud, Salat 368, (1484)
Hadis 09: Resulullah (sav) buyurdular ki: “Sizden herkes, ihtiyaçlarının tamamını Rabbinden istesin, hatta kopan ayakkabı bağına varıncaya kadar istesin.”
Ravi: Enes (R.a.)
Kaynak: Tirmizi, Da’avat 149, (3607, 3608)
Hadis10: Resulullah (sav) buyurdular ki: “Allah Teala Hazretleri kendisinden istemeyene gadap eder.”
Ravi: Ebu Hüreyre (R.a.)
Kaynak: Tirmizi, Da’avat 3, (3370); İbnu Mace, Dua 1, (3827)
Hadis11: Resulullah (sav) buyurdular ki: “Allahu Teala Hazretleri’nin fazlından isteyin. Zira Allah, kendisinden istenmesini sever, ibadetin en efdali de (dua edip) kurtuluşu beklemektir.
Ravi: İbnu Mes’ud (R.a.)
Kaynak: Tirmizi, Da’avat 126, (3666)
Hadis12: Bir kadın: “Ey Allah’ın Resulü, bana ve kocama dua ediver!” diye ricada bulunmuştu. Resulullah (sav) efendimiz: “Allah sana da, kocana da rahmet etsin!” diye dua buyurdu.
Ravi: Cabir (R.a.)
Kaynak: Ebu Davud, Salat 363, (1633)
Merhum hocamın konu ile alakalı bir sözünü de ekleyerek bu yazıyı da burada noktalamak istiyorum. Sözü bana hatırlatandan Allah razı olsun, âmin.
“İyilik halinde Allah’ı unutmayın ki, kötü günlerinizde Allah sizin duanızı kabul etsin.”
Prof. Dr. Mahmud Es’ad COŞAN (Rh.a)
Allah ‘a emanet olun (âmin), selam ile 🙂