Kategoriler
Günlük

Türkçe ile Hintçe Arasındaki Benzer Kelimeler

Allah ‘ın selamı, rahmeti, bereketi, ihsanı ve ikramı üzerinize olsun.

Geçtiğimiz günlerde izlediğim bir Bollywood filminde bir şey farkettim. Hintçe ile Türkçe arasında epey benzer kelime var. Bunun sebebi nedir tam bilmiyorum. Belki direk bir alışveriş olmamıştır. Fakat 3. ortak bir dilden (Farsça) alınmış kelimeler olabilir. Bir bilen varsa söylesin, öğrenelim.

Benim farkettiğim benzer kelimeler:

ishq = aşk
duaa = dua
jism = cisim/beden
rooh = ruh
nazar = nazar/bakış
bashar = beşer
raks = raks/dans
nishaan = nişan/belirti
dum = tam
aawaara = avare
Jannaton = Cennet
shiddaton = şiddet
sajdon = secde
noor = nur/parıltı
sabar = sabır
darbadar = derbeder

Teselli, Rab, cihad, sükunet gibi kelimelerde de benzerlikler var. Fakat onların nasıl yazıldığını bilmiyorum.

Bu kelimelere baktığınızda dikkatinizi çeken bir şey olmuştur muhakkak. Evet evet, kelimeler İslâm ile, tasavvuf ile ilgili gibi duruyor değil mi? 🙂

Selam, dua ve muhabbetle,
Allah ‘a (c.c.) emanet olunuz. 🙂

Kategoriler
Genel

Hastalık, Kıtlık ve Zulmün Sebepleri (Alıntı)

Allah ‘ın selamı, rahmeti, bereketi, ihsanı, ikramı, affı, mağfireti, rızası üzerinize olsun.

Abdullah İbn-i Ömer (r.anhumâ) anlatıyor:

“Peygamber Efendimiz’in (s.a.v.) mescidinde on kişi vardı: Ebû Bekir, Ömer, Osman, Ali, İbn-i Mesûd, Muâz b. Cebel, Huzeyfe, Abdurrahman b. Avf, Ebû Saîd radıyallâhu anhüm hazretleri ve ben de onuncu kişiydim. Ensardan bir genç geldi ve Resûlullâh’a (s.a.v.) selam verip oturdu. Sonra da

“Yâ Resûlallâh! Mü’minlerin hangisi en faziletlidir?” diye sordu. Peygamber Efendimiz (s.a.v.)

“Ahlâkı en güzel olandır,” buyurdular. “En akıllısı, en zekisi kimdir?” diye sordu. “Ölümü en çok hatırlayan ve ölüm gelmeden önce ona en güzel şekilde hazırlık yapandır. İşte en akıllı bunlardır.” buyurdular. Bu cevaptan sonra genç sustu.

Peygamber Efendimiz (s.a.v.) de bize döndü ve “Ey muhâcir topluluğu! Başınıza şu beş şey geldiği zaman artık hiçbir şeyde hayır kalmamıştır. Bu beş şeyin sizin başınıza gelmesinden Allâhü Teâlâ’ya sığınırım.

1- Zina açığa çıkar ve açıkça işlenirse, muhakkak vebâ hastalığı artar ve onlardan önce gelip geçmiş milletlerde görülmeyen hastalıklar çıkar.

2- Ölçü ve tartıda eksiklik yaparlarsa muhakkak kıtlık, geçim sıkıntısı ve idarecinin zulmüne uğrarlar.

3- Mallarının zekâtlarını vermezlerse muhakkak gökten bir damla yağmurdan bile mahrum bırakılırlar. Hayvanlar da olmasa hiç yağmur göremezler.

4- Allâhü Teâlâ’ya ve Resûlü’ne verdikleri sözlerinden dönerlerse Allâhü Teâlâ onlara, kendilerinden olmayan bir düşmanı musallat eder de sahip oldukları servetlerin, mülklerin bir kısmını alırlar.

5- İdarecileri, Allâhü Teâlâ’nın kitabıyla hüküm vermez ve Allâhü Teâlâ’nın hükümleri karşısında onları serbest bırakır (işlerine geldiği gibi amel ederler)se Allâhü Teâlâ aralarında harb, fitne ve ihtilaflar çıkarır.”

Allah’a emanet olunuz.
Selam, duâ ve muhabbetle…